Ebru Kılıçoğlu: Kahramanın maçı

İki kalenin de zorlandığı kimisi organize kimisi bireysel çabalarla gelişen net tehlikeler var. Galatasaray-Başakşehir maçını seyreden futbolseverler ikincisine şahit oluyorlar. Ama Sarı-Kırmızılılar ‘her maça bir kahraman’ mottosuyla yoluna devam ediyor. Sakatlar ve eksikler de. Ama bazen son derece kısır bir maçla ulaşabiliyorlar bu amaca bazen de tempolu ve keyifli bir versiyonla. Mücadele için sahaya çıkan her takımın amacı puan ya da puanlar. İki takımın da kapalı bir futbolu tercih etmemesi, oturmuş taktik anlayışları ve gol istemesi oyunu ilk dakikadan itibaren hem keyifli hem heyecanlı hale getiriyor. ",. İkincisi ise günün çalışkanı Mertens’ten geliyor. Galatasaray’da gelenler oluyor, gidenler oluyor. Volkan’ın çıkardığı ilk şutunun ardından ikincisini kaçırmıyor ve 31’de ağlara yolluyor. Gollerden ilkini 25’te Muslera’dan gelen ve rakibe çarpıp ceza sahasına düşen uzun topu adeta söküp alarak Barış Alper atıyor. Başakşehir’in gollerden sonra başlayıp ikinci yarının ilk 20 dakikasına kadar sürdürdüğü baskı, ağları bulan ama ofsayt nedeniyle iptal edilen gollerinden sonra zayıflıyor. Tüm takımın katkısı var ama bu maçın kahramanı, Okan Hoca nereye bırakırsa ‘Bura nere ki?’ demeden o pozisyonun adamıymış gibi bütün çabasıyla oynayan Yetenekli Barış Alper oluyor. Galatasaray da fazla ısrarcı olmayınca skor değişmiyor. Bunları gole çeviren tarafsa, ısrarcı ve takipçi iki futbolcusu sayesinde Galatasaray oluyor.

Ebru Kılıçoğlu: Kahramanın maçı

Ama Sarı-Kırmızılılar ‘her maça bir kahraman’ mottosuyla yoluna devam ediyor. Galatasaray da fazla ısrarcı olmayınca skor değişmiyor. İki kalenin de zorlandığı kimisi organize kimisi bireysel çabalarla gelişen net tehlikeler var. Volkan’ın çıkardığı ilk şutunun ardından ikincisini kaçırmıyor ve 31’de ağlara yolluyor. Sakatlar ve eksikler de. Galatasaray-Başakşehir maçını seyreden futbolseverler ikincisine şahit oluyorlar. İkincisi ise günün çalışkanı Mertens’ten geliyor. Başakşehir’in gollerden sonra başlayıp ikinci yarının ilk 20 dakikasına kadar sürdürdüğü baskı, ağları bulan ama ofsayt nedeniyle iptal edilen gollerinden sonra zayıflıyor. Galatasaray’da gelenler oluyor, gidenler oluyor. ",. İki takımın da kapalı bir futbolu tercih etmemesi, oturmuş taktik anlayışları ve gol istemesi oyunu ilk dakikadan itibaren hem keyifli hem heyecanlı hale getiriyor. Bunları gole çeviren tarafsa, ısrarcı ve takipçi iki futbolcusu sayesinde Galatasaray oluyor. Mücadele için sahaya çıkan her takımın amacı puan ya da puanlar. Ama bazen son derece kısır bir maçla ulaşabiliyorlar bu amaca bazen de tempolu ve keyifli bir versiyonla. Gollerden ilkini 25’te Muslera’dan gelen ve rakibe çarpıp ceza sahasına düşen uzun topu adeta söküp alarak Barış Alper atıyor. Tüm takımın katkısı var ama bu maçın kahramanı, Okan Hoca nereye bırakırsa ‘Bura nere ki?’ demeden o pozisyonun adamıymış gibi bütün çabasıyla oynayan Yetenekli Barış Alper oluyor.